9 Nisan Cum 2024
Ana SayfaHaberlerKulüpAziz Yıldırım'dan Uğur Dündar'a istifa çağrısı!

Aziz Yıldırım’dan Uğur Dündar’a istifa çağrısı!

- Advertisement -
Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar’ı istifaya çağıran bir açıklama yaptı.

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ile ilgili flaş bir açıklama yaptı.

Aziz Yıldırım yaptığı açıklamada, “Uğur Dündar, söylemleri ve eylemleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye zarar vermektedir. Kendisini, bundan kısa bir zaman önce şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” sözüyle ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya cevap vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel kurulumuzun kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

AZİZ YILDIRIM’IN AÇIKLAMASI

“23 Haziran Cuma günü yapmış olduğum açıklamaların ardından, bugün Uğur Dündar Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinde söylediklerimle hiç ilgisi olmayan bir yazı kaleme almıştır.

Söz konusu gazeteci yazısında “Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a engel çıkarmadığı” için benim “tehditlerime” maruz kaldığını ifade ederek Tecahüli arif yapmış, edebiyatımızda sık kullanılan bilmezlikten gelme sanatından faydalanmaya çalışmıştır.

Öncelikle ifade etmek gerekir ki, Uğur Dündar’ın oturmuş olduğu makam, Fenerbahçe Başkanı’na zorluk çıkarabileceği bir yer olmamakla birlikte, o makam böyle bir kötülüğe alet edilemeyecek kadar da değerli ve kutsaldır. O koltuğun değerini ve ağırlığını halen kavrayamamış olan Uğur Dündar’ın, açıklamalarımla hiç ilgisi olmayan bu çocukça iddiası, hem Fenerbahçe Başkanı’na, hem de Yüksek Divan Kurulu üyelerine hakarettir. Maalesef söz konusu gazeteci bu satırlarıyla, basın toplantımdan gerekli payı kendisine çıkaramadığını kanıtlamıştır.

Ben basın toplantımda, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı’nın görevini gerektiği şekilde yerine getiremediğini, Fenerbahçe’nin genel kurul ortamına siyaset girmesine doğrudan vesile olduğunu, seçilmeden önce bizlerden destek isterken, talebimiz üzerine siyasetle arasına mesafe koyacağı yönünde vermiş olduğu taahhütleri yerine getirmediğini, Erman Toroğlu’nun 23 Haziran Cuma günü yazmış olduğu yazıya cevap vermesi gerektiğini, ayrıca bana yazılı bir şekilde ilettiği bir tehdidi, hodri meydan diyerek kamuoyuna açıklaması gerektiğini ifade ettim. Uğur Bey ise bugün yazısında bunlarla tamamıyla ilgisiz Türk filmi tadında bir yazı yazmıştır.

Uğur Dündar’ın yüksek divan seçimleri öncesinde hangi fikirlerle şahsım ve arkadaşlarımın desteğini istediği, o süreç boyunca hangi ruh halinde hareket ettiği, eylemleri, Sayın Ali Koç ve yönetimiyle ilgili düşünceleri, bizim ona ne türde tavsiyelerde bulunduğumuz, seçildikten sonra Uğur Dündar’ın mevcut yönetim karşısında maruz kaldığı muamele ve bunu bize hangi ifadelerle aktardığı, bizim ona Fenerbahçe’ye yakışır doğrularla dilimiz döndüğü ve gücümüz yettiğince ne tür tavsiyelerde bulunduğumuz, ben ve arkadaşlarım başta olmak üzere bir çok genel kurul üyemiz tarafından bilinmektedir.

Ayrıca şunu da herkes çok iyi bilmelidir ki Aziz Yıldırım, gerek 3 Temmuz’da, gerekse sonraki sancılı süreçlerin hiçbirinde yalnız kalmamış, 25 milyonluk camiamızın eşsiz gücünü her an yanında hissederek mücadelesini vermiş ve çok şükür ki haklılığı yıllar sonra da olsa ortaya çıkmıştır.

Buradan hareketle, Uğur Dündar’ın yazısında yaratmaya çalıştığı imaj yersiz ve anlamsız olmakla birlikte camiamıza hakarettir. Aziz Yıldırım, şahsi hayatında yalnızca annesi ve babasına, onun dışında ise kişilere değil yalnızca büyük Fenerbahçe camiasına minnet duymaktadır.

Uğur Dündar, söylemleri ve eylemleriyle hem Sayın Ali Koç’a, hem de Fenerbahçe’ye zarar vermektedir. Kendisini, bundan kısa bir zaman önce şahsıma bir arkadaşımız aracılığıyla iletmiş olduğu, askerliğimle ilgili “Tweetler atmaya kalkarsam efsaneler kestane olur” sözüyle ne kastettiğini anlatmaya, 23 Haziran 2023 Cuma günü Erman Toroğlu’nun yazısındaki bahsettiği, şahsıma yönelik galiz küfürlerin ima edildiği yazıya cevap vermeye, dışarıdan nasıl gözüktüğünü açıkça görmesi için son mali genel kurulumuzun kaydını tekrar izlemeye ve artık fiili olarak sürdüremediği Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı koltuğundan istifa etmeye davet ediyorum.”

UĞUR DÜNDAR’IN YAZISI

Uğur Dündar, Sözcü’deki köşesinde şu yazıyı kaleme almıştı: “Hiç unutmuyorum kötü haber, 17 Ocak 2014 Cuma günü akşam saatlerine doğru gelmişti.

FETÖ’nün talimatları doğrultusunda hüküm verdiği öne sürülen Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın hapis cezasını onamıştı.

Karara göre; daha önce şike kumpasından 1 yıl süreyle cezaevinde kalan Başkan, 3 yıl, 8 ay 15 gün daha demir parmaklıkların ardında yatacaktı!

Hukukçular, Aziz Bey’in, pazartesi sabahı yeniden cezaevine girebileceğini söylüyorlardı.

Böylece şike kumpası operasyonlarının yapıldığı 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren eşi görülmedik bir kenetlenmeyle Başkan ve yönetimine sahip çıkan Fenerbahçe camiası için zorlu bir süreç daha başlıyordu…

O gece neler yaşanabileceğini düşünmekten uyuyamadım.

Ertesi sabah yalnız olmadığı mesajını vermek için, erkenden Ülker Arena’ya gittim.

Oraya girerken FETÖ’cü savcıların beni de tutuklamak için fırsat kolladıklarını ve bu ziyaretimi bile vesile yapabileceklerini biliyordum.

Salonda buluştuğumuz Aziz Bey’in çevresinde her zaman görmeye alışık olduğumuz kalabalık yoktu.

“Başkan seni böyle bir günde yalnız bırakamazdım. O nedenle geldim” deyince, gözleri buğulandı. (Kendisiyle hastanede yatarken polisleri atlatarak gizlice buluştuğumuzda ve Metris Cezaevi’ne gittiğimde de hep buğulu gözlerle konuşmuş, bu çabalarımı asla unutmayacağını söylemişti.)

Tribünde yan yana oturarak Tarsus Belediyespor’la oynayan kız basketbol takımımızı destekledik. Açık farkla kızlarımızın kazandığı maçın ardından önemli bir görüşme için içeriye geçtik…

Avrupa basketbolunda çığır açan, 13 yıl boyunca koçluk görevini üstlendiği Panathinaikos’u beş kez Euroleague Şampiyonu yapan, Avrupa’nın en iyi koçu seçilen Zeljko Obradoviç, Fenerbahçe’deki ilk sezonunu geçiriyordu.

Ancak yaşanan olaylar nedeniyle şaşkın durumdaydı. Zira kendisine güvenerek geldiği Başkan Aziz Yıldırım, yeniden cezaevine girmek üzereydi. Her halinden sıkıntı içinde olduğu anlaşılıyordu. Öyle ya, istediği takımı kuramamış, büyük umutlarla koçluğunu üstlendiği Fenerbahçe’de pırıltılı kariyerini tehlikeye atma riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Dikkatle bakınca alnından ter taneciklerinin süzüldüğünü gördüm. Başkan sorunları görüşmek üzere onun odasına girince, izin istedim. “Olur mu Uğur Bey, sizden bir saklımız mı var? Lütfen siz de bulunun” deyince, Fenerbahçe’nin eski basketbolcusu Mirsad Türkcan’ın tercümanlık yapacağı toplantıya katıldım…”

Okuduğunuz satırları 2020 yılında bu köşede yayımladım.

Kumpas sürecinde Aziz Bey hakkında daha birçok destek yazısı kaleme aldım, televizyonlarda coşkulu konuşmalar yaptım..

Kumpaslara karşı Fenerbahçe camiasının Aziz Yıldırım’ın çevresinde kenetlenerek sergilediği muhteşem direniş destanını anlattığım son yazım, 3 Temmuz 2022 günü, yani bir yıl önce, köşemde yer aldı.

Peki bunları yazdığım için pişman mıyım?

Asla!..

Anlattığım olaylar bugün yaşansa, yine aynı duruşu sergiler, yine cezaevine girmeyi bile göze alır mıyım?

Hiç düşünmeden; evet!..

Neredeyse tek başına kaldığı gün yanında dimdik duran Uğur Dündar’a buğulu gözlerle bakıp minnettar olduğunu söyleyen, ancak önceki gün düzenlediği basın toplantısında; Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı olarak Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a engel çıkarmadığım, yoluna taş koymadığım için bana tehditler savuran Aziz Yıldırım’ı asla yalnız bırakmazdım!..

Çünkü bunları bir beklentiyle değil, doğru olduğuna inandığım için yapıyorum.

Doğruları ve ortak değerlerimizi savunmak, siyaset yapmak ise dün de bugün de sadece doğruları savunuyorum.”

- Advertisement -
BENZER HABERLER
- Advertisment -

Günün içinden