1 Eylül Cts 2023
Ana SayfaYazarlarCihan MendiCihan Mendi - Rezalet-bilmem kaçıncı kere

Cihan Mendi – Rezalet-bilmem kaçıncı kere

- Advertisement -

Çok küçükken başlamıştı bizdeki Fenerbahçe sevdası. 103 gollü sezondu ilk gördüğümüz şampiyonluğumuz. O kadar hevesimiz kursağımızda kalmıştı ki, Pereira döneminin ‘ite kaka’ şampiyonluğu hariç üniversite yıllarımıza yani 2000’lere kadar hep ‘ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali’ sorusuyla geçti.

Maalesef bu haftaki ‘rezil’ Sivas mağlubiyeti sonrası, bu anılarım canlandı. Korkarım ki, 1 yaşındaki oğlum da yarın bir gün okula başladığı zamanlarda hep diğer takımları tutan çocukların ‘ne olacak Fenerbahçe’nin hali’ sorusunu duyacak.

Çünkü sezon başından beri yazdığımız gibi Fenerbahçe, bu sezon da şampiyon olamazsa uzun yıllar özellikle ekonomik kriz ile doğru orantılı şekilde 90’lı yılları tekrar yaşamaya başlar.

Ez cümle, Pazar günü saat 16.30’daki maç başlayana kadar ne kadar umut dolu isem Fenerbahçe’nin bu yıl şampiyon olacağına dair, şu anda değil şampiyonluk ‘ikinci olmak’ bile mucize gibi geliyor maalesef.

Ersun Hoca

Öyle bazılarının sosyal medya başında yazdığı gibi ‘Nisan ayında yaşattığı’ şampiyonluk için değil, gerçekten çocukluğumuz Fenerbahçesini bizlere yaşatmak istediğini bildiğimiz için sana inandık ve uzun bir zamandır seni savunduk ele güne karşı.

Fenerbahçe, bu sezon çok gereksiz puanlar kaybetti. Ama hiç birisinden bu kadar kötü ve dağılmış bir futbol oynadığımızı hatırlamıyorum.

Sayın Hocam; eksik mevkilere, sakatlara, cezalılara, hakem hatalarına rağmen bu takım şampiyon olurdu. Ama biz o çok güvendiğimiz hocamızın 1 senedir bir türlü uykudan uyanamayacağını hesaba katmamışız.

Bu kadar mı aciz, bu kadar rezalet bir futbol oynanır. Rakibin Sivas, 7’de 7 yapmış. Ligin en formda takımı ve lideri. Sen hafta içi ne kendin izlemişsin Sivas’ı ne de futbolculara izletmişsin. O kadar belli ki. Her zaman Kadıköy’de nasıl çıkıp da kazanıyorsan ve her zaman deplasmanda nasıl kaybediyorsan çıkarttığın oyun planı ve kadro hep aynı. Rakibin hızlı pas trafiği ve kontratak futboluna karşı hiçbir önlem almamış; almadığı gibi 1-0 mağlup tamamladığın devre arasında bir ‘B Planı’ de uygulamamışsın.

Kruse diye kendisini 10 numara sanan bir ‘vurdumduymaz’ adam ile çocukluğumuzda mahallelerde ‘top benim, ben oynayacağım’ diyen çocuklara benzeyen Emre Belözoğlu’nun insafına bırakmışsın takımı. Emre ve/veya Kruse günündeyse takım maç kazanıyor, değilse takım dağılıyor.

Sezonun en kritik deplasmanında risk alıp hücum ağırlıklı bir kadro kurmayacaksın da ne zaman kuracaksın? Hadi hücumcu kadro riskli dedin, peki elinde kontratak oynayabilecek Ferdi gibi, Deniz gibi çocuklar varken, 70 dakika Kruse’ye sabretmene ne diyelim?

Hocam kusura bakmayın da ne Fenerbahçe taraftarı sizin sürekli olarak ‘gaz vereceğiniz’ bir zamanda; ne de Fenerbahçe takımının sizin ‘devre arası gelse de takımı yeniden kursak’ dediğiniz bir dönemde. Bu takım 2014’ten beri şampiyon olamıyor. En son siz yaptınız diye Fenerbahçe’de belki de bugüne kadar hiçbir taraftar grubunun vermediği kadar büyük bir destekle Teknik Direktör oldunuz. Ama oynatmaya çalıştığınız çağ dışı futbol, gaz veremediğiniz oyuncuların da etkisiyle bugün Fenerbahçe, taraftarının sezon başında ‘dalga konusu’ yaptığı Beşiktaş’ın gerisinde, Galatasaray’ın ise sadece 1 puan önünde.

Artık siz ve ruhsuz oyuncular ‘kendinize gelin’ demek bile istemiyorum, zira bugüne kadar gelmemiş olmanız hata. Ne yaparsınız ne edersiniz bilmem ama Fenerbahçeli’nin yüzünün gülmesi için kalan haftalarda bir mucize gerekiyor ama siz ve ekibinizin bu mucizeye inancı bile yok. Bizim de size inancımız pek kalmadı bu durumda.

Başkan ve Yönetim

Sayın Başkanım; defalarca yazdık. Yeri geldi size ‘hep destek’ vermek için en yakın arkadaşlarımızı kırdık. Ama gitmiyor artık her şey o beklediğimiz gibi.

Büyük bir üstünlük ile sizi Başkan seçtik, güvendik inandık. Hala inanıyoruz. Kurumsal olarak (kim ne derse desin) bu kadar kısa sürede ve bu kadar ekonomik sıkıntıya rağmen gerçekten ‘güneş’ oldunuz camiaya. FB TV’nin iyileşmesi, sosyal sorumluluklar, medya ile ilişkiler vs. gerçekten önemli kazanımlar.

Ama sportif konularda hala Fenerbahçe’nin ne yapmak istediğini anlamış değiliz.

Comolli gibi bir profesyoneli getirip yanına Cocu gibi bir başka profesyoneli koymak hata mıydı? Başlangıçta hayır. Ama işler beklenenden de kötü gidince bir plan gerekiyordu.

Peki bu noktada taraftarın da desteğiyle Ersun Yanal’ı getirmek doğru bir plan mıydı, evet. Ama şunu kabul edelim ki, Ersun Yanal ve Volkan Ballı’nın oluşturduğu bir teknik ve idari heyet ve Comolli ile kurulmak istenen ‘düzen’ birbirinden çok farklıdır. Bu farklılık bir risk almaktı ve bu risk Fenerbahçe’yi bu karmaşık düzene getirdi.

Bakın, profesyonelce davranma iyi bir şey ama yıllardır başarıya aç Fenerbahçe taraftarı için bu karar çok erken. Öncelikle bizim 1-2 sene gerçekten yukarıya oynayan bir takıma daha sonra Avrupa’da ‘süreklilik’ gelmesi için kurumsallaşmaya ihtiyacımız var. Ama önce Türkiye’yi çözmemiz lazım. Bunun için de ne lazım biliyor musunuz? İşte Sivas maçından sonra (geç de olsa) yaptığınız gibi yenilmiş takımın yanına gidip ‘şampiyonluk’ sözü alan, en azından bir süreliğine Samandıra’da yatıp Samandıra’da kalkan ve hala Fenerbahçe ruhunu çözememiş futbolcuların ‘Ali abisi’ olan bir Başkan olmanız gerekiyor, sanırım.

Eğer siz abilik yapmazsanız, sizin vekalet verdiğiniz Comolli’sinden Volkan Ballı’sına, Ersun Yanal’ından Emre Belözoğlu’na herkes kendi kafasında göre bir şeyler anlatır ve günün sonunda iş çok başlılığa döner.

Tabii ki, bunun için de gerçekten sizi ‘tek başına’ bırakmayacak ve azıcık da olsa Türkiye futbol dinamiklerinden anlayacak bir yönetime sahip olmanız lazım. Eğer bütün bunlar olursa başarılar da kısa sürede gelir ve bu kısa süre sonunda da o istediğiniz ‘kurumsallık’ geri gelir Fenerbahçe’ye.

Sivas maçının adamları

Futbol adaleti gereği Ozan’ı sahadaki tüm diğer ruhsuz Fenerbahçeli futbolculardan ayrı tutmak gerekirdi belki, ama gördüğü gereksiz kart ile ritmini bulmuş takımı durdurdu. Bu yüzden tek bir maçın adamı var, O da o soğukta deplasmana giden büyük Fenerbahçeliler. Alkışlar size.

Nasıl kurtuluruz?

Yukarıda yazmaya çalıştığım yönetimsel müdahalelerin dışında pek tabi ki takımın hocasının atması gereken ‘bin bir’ adım var bu Fenerbahçe’nin ayağa kalkması için. Ben bazılarını yazayım şuraya:

  • Öncelikle en azından devre arasına kadar hem kendilerini yenilemeleri hem de taraftara bir özür sunmak amacıyla Kruse ve Rodriguez’in kadro dışı kalmaları gerekebilir. En azından Kruse’nin kendi hayatına dikkat etmiyor olması buna bir gerekçe. Adam geldiğinde bugünkünden daha zayıftı. Sivas maçında sahadan çıkarken göbeğini gördük televizyonda.
  • Emre ile özel olarak konuşulup bir süreliğine takıma sahada değil kenarda destek olması gerekliliği sağlanmalıdır.
  • Gustavo ve Emre kesinlikle aynı 11’de yer almamalıdır. Eğer 2nci maddedeki gibi Emre bir süre sadece kenardan müdahil olacaksa, Gustavo ve Jailson’dan oluşan bir orta saha kurulmalıdır.
  • Bu takımın 10 numarası yoksa (Kruse’yi yok sayıyorum) Jailson ve Gustavo’nun yükünü çektiği defansif ve merkezi ortasaha hattının önünde Ozan bir 8 numara gibi oynamaya başlamalıdır.
  • Devre arasında bir sol bek transferi yapılana kadar sol hat Dirar-Deniz ve sağ hat Isla- Ferdi ikilisinden oluşacak bir 11 kurulmalıdır.
  • Belki kalan 2 maç için sonuç alma adına Mevlüt ve Vedat bir arada bile oynatılabilir.
  • Savunma hattında eğer Sadık gelmeyecekse Serdar ve Zanka’dan vazgeçilmemelidir.

Son Not

Taktiksel ve teknik olarak Ersun Hoca, söylediklerini sahaya yansıtmamaya devam ederse ve Yönetim de ısrarla futbol takımını sadece atanmış kişilerin inisiyatifine bırakırsa korkarım ki, Başkanımızın o söylediği ‘radikal’ kararları almak için bile süre kalmayacaktır Fenerbahçe’ye.

Haftaya hep birlikte derbideyiz, eğer bir rezalet daha olursa bu maalesef camianın tamamı karışır. Ali Koç Başkan’ı seven ve sayan ama daha da önemlisi bir Fenerbahçe sevdalısı olarak iyimser olmak istiyorum artık.

Kalın sarı lacivert.

Cihan Mendi

- Advertisement -
Ferhat Püsküllü
Ferhat Püsküllühttps://www.feneralayi.com
1980 yılında İstanbul'da doğdu. Fenerbahçe aşığı. Aşkını bir adım ileriye götüren Fener Alayı kurucusu.
BENZER HABERLER
- Advertisment -

Günün içinden