Fenerbahçe, Süper Lig’in 3. haftasında Galatasaray ile 27 Eylül Pazar günü Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu’nda karşılaşacak. Saat 19.00’da başlayacak mücadele beIN Sports’tan canlı yayınlanacak.

Karşılaşmayı hakem Ali Palabıyık yönetecek. Palabıyık’ın yardımcılıklarını Serkan Olguncan ve Mehmet Cem Satman yapacak. Karşılaşmanın 4. hakemi ise Mete Kalkavan.

392. randevu

Fenerbahçe ile Galatasaray, Süper Lig’de yarın yapacakları derbiyle tarihlerinde 392. kez karşı karşıya gelecek.

Şimdiki Ülker Stadı’nın bulunduğu “Papazın Çayırı” olarak adlandırılan yerde 17 Ocak 1909 tarihinde yapılan özel maçla başlayan 111 yıllık rekabette, galibiyetlerde ve atılan gol sayısında takımımızın üstünlüğü bulunuyor.

Ekibimiz, geride kalan 391 maçın 146’sını kazanırken; Galatasaray’ın ise 124 galibiyeti bulunuyor. İki takım 121 maçta ise eşitliği bozamadı. Fenerbahçe’nin attığı 536 gole, rakibimiz 488 golle karşılık verdi.

Ligde 127. sınav

Ligde ise rakibine karşı 127. kez sınav verecek olan sarı-lacivertliler, genel toplamdaki üstünlüğünü lig maçlarında da sürdürüyor. Ekibimiz; 50 galibiyet, 34 mağlubiyet ve 42 beraberlik aldığı 126 karşılaşmada rakip ağları 158 kez havalandırırken; kendi kalesinde 122 gol gördü.

Fenerbahçe, Süper Lig’in 3. haftasında Galatasaray ile yarın akşam saat 19.00’da deplasmanda oynayacağı maçın hazırlıklarını Can Bartu Tesislerimizde akşam saatlerinde yaptığı antrenmanla tamamladı.

Başkan Ali Koç ile Yöneticilerimiz Selahattin Baki ve Mustafa Kemal Danabaş, tesislere gelerek idmanı takip etti.

Teknik Direktör Erol Bulut yönetiminde saat 17.00’da ısınma ve koordinasyon hareketleriyle başladı. 3 grup halinde yapılan 5’e 2 top kapma ve pas çalışmasının ardından idman, taktiksel ve bireysel çalışmalarla noktalandı.

Bu antrenmanla Galatasaray maçı hazırlıklarını tamamlayan Fenerbahçe, Can Bartu Tesislerimize kampa girerek maç saatini beklemeye başladı.

Fenerbahçe’nin dört yıllığına kadrosuna kattığı milli futbolcu Nazım Sangare, Galatasaray maçı hazırlıklarının devam ettiği Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Burada olmaktan dolayı çok gururluyum ve mutluyum

Fenerbahçe formayı giyecek olmaktan dolayı yaşadığı mutluluğu, gururu ifade ederek sözlerine başlayan Nazım Sangare, “Öncelikle herkesi selamlıyorum. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum, gururluyum. Başkanımız Ali Koç’a, Emre ağabeye(Belözoğlu) çok çok teşekkür etmek istiyorum. Aynı şekilde hocama da çok teşekkür ediyorum. Çok şükür ki her şey çok iyi geçti. Dediğim gibi burada olmaktan dolayı çok gururluyum ve mutluyum.” dedi.

Erol Hocamız, hücuma çıkan bek oyuncularını sever

Teknik Direktörümüz Erol Bulut’un hücuma katkı veren bek oyuncularıyla ilgili görüşü hakkında da kısa bir değerlendirmede bulunan milli futbolcu, “Erol Hoca bu tarz bek oyuncularını çok sever. Yani benim gibi, ben çok hücuma çıkan bir bek oyuncusuyum. Onun için hocamızın oynattığı oyun tarzı bana çok uyuyor. Bence çok güzel ve iyi olacak.” şeklinde konuştu.

Aynı mevkii paylaştığı takım kaptanımız Gökhan Gönül ve onun saha içi/saha dışında üstlendiği misyonu “Gökhan ağabey(Gönül) çok tecrübeli bir oyuncu. Son senelerde üst düzey bir performans gösteriyor. Tam anlamıyla takıma ağabeylik yapıyor. Çok iyi bir oyuncu. Ben buraya kendimi göstermek için geldim. Gökhan ağabeyden çok fazla şey öğreneceğim. Ama artık milli takım oyuncusuyum ve orada da ilk hedefim ilk 11’de oynamak ve buradaki hedefim de aynı olacak. Her zaman ilk 11’de oynamak istiyorum. Sahada mücadele etmek istiyorum. Belki ilk maçlarda olmayacak ama antrenmanda her zaman %100’ümü vereceğim. İnşallah bir gün nasip olur.” şeklinde değerlendiren Nazım Sangare, transfer sürecinde Sinan Gümüş’le fikir alışverişinde bulunduğunu ise şu şekilde ifade etti: “Sinan ile konuştum tabii ki. Ona nasıl hissettiğini sordum. ‘Takımın havası nasıl?’ şeklinde sorular sordum, o da çok mutluydu. Bana, ‘Kesinlikle gelmen lazım, çok güzel bir ortamımız var.’ dedi. O nedenle karar vermek benim için çok kolay oldu.”

Buradaki tempo çok daha fazla

Eski takımı Antalyaspor’a oranla Fenerbahçe’mizdeki temponun çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Nazım, “İlk çıktığım antrenmanlarda da gördüm, burada performanslar çok yüksek. Antrenmanlar burada ağır geçiyor. Fakat bu tempoya alıştım tabii ki. Antalyaspor’a göre ciddi anlamda fark(lar) var. Çok iyi oyuncular var. Tabii ki Antalyaspor’da da çok iyi oyuncular vardı ama Sosa’ya bakıyorum, Luiz Gustavo’ya bakıyorum, onlar çok çok tecrübeliler ve onlardan çok fazla şey öğrenebilirim.” ifadelerini kullandı.

Bağlama çalmayı çok seviyorum

Bağlama çalmayı çok sevdiğini de dile getiren başarılı futbolcu, “Dün takımla beraber tekne turu yaptık. Orada da ‘Nazım, saz çal’ diye söylediler ama öncelikle güzel günler yaşatalım. Güzel günler görelim, öncelikle performansımı göstereyim. Takıma yardım etmek istiyorum. Ondan sonra her zaman bağlama çalarım. Bağlamayı çok seviyorum. Küçükken bir kursa gittim ve halen de çalıyorum. Güzel bir şey ama futbol benim için en önemlisi.” derken Fenerbahçemizin şampiyon olması halinde bağlama çalacağını ise, “Tamam, o sözüm var o zaman.” şeklide ifade etti.

Bütün takım hazır ve maça odaklanıyoruz

Süper Lig’in 3.haftasında Galatasaray ile deplasmanda oynayacağımız karşılaşmayla ilgili de görüşlerini paylaşan Nazım Sangare, “En önemli haftada geldim. Geçen maçtan sonra onu hissettim. Yani takımda ciddi anlamda konsantrasyon vardı. Her oyuncuda bunu hissetim ki hemen herkes Galatasaray maçına odaklanıyor. Bütün takım hazır, maça odaklanıyoruz ve ben de hazırım. Dediğim gibi ilk geldiğim andan itibaren onu hissettim. Ve heyecanlıyız, sabırsızlanıyorum. İnşallah güzel bir maç olacak. Ben eminim ki galibiyetle döneceğiz.” dedi.

Dani Alves ve Marcelo gibi bekleri örnek alıyorum

Nazım Sangare, Dünya futbolunda örnek aldığı isimleri ise “Ben her zaman Dani Alves’i izledim, şimdi Marcelo’ya bakıyorum. Onları örnek alıyorum. Dani Alves, Marcelo gibi bekleri çok seviyorum.” diye açıkladı.

İnşallah bir gün bu takımda efsanelerden birisi olacağım

Yeni transferimiz sözlerini şu şekilde noktaladı:
“Benim annem Türk/Eskişehirli, babam Afrika/Gine’li. Annemin babası yani dedemin ismi Nazım idi. Dedem vefat ettikten iki sene sonra ben dünyaya geldim. Gururla onun ismini taşıyorum. Benim ismim de Nazım Sangare, inşallah bir gün bu takımda efsanelerden birisi olacağım.”