7 Nisan Cum 2024
Ana SayfaYazarlarCihan MendiCihan Mendi - Fenerbahçe önlem almaz.. ALDIRIR!

Cihan Mendi – Fenerbahçe önlem almaz.. ALDIRIR!

- Advertisement -

Fenerbahçe önlem almaz..

Bu hafta, son 10 günde oynanan iki maçı ayrı ayrı başlıklarla yorumlamaya çalışmak gerekiyor.

Birincisi Dinamo Zagreb maçı. Haftalardır ligde bir türlü bekleneni veremeyen takımımız için ben de dahil olmak üzere tüm taraftarlarımızın beklentisi Avrupa’da farklı bir Fenerbahçe olacağı ve Dinamo Zagreb’i ‘dağıtarak’ bu tekrar özgüven kazanacağı yönünde idi.

Her ne kadar sahaya çıkan kadro rotasyon ağırlıklı olsa da üstünde sarı lacivert forma ile mücadelesini doğru yapan herhangi bir takım normal şartlarda Zagreb deplasmanını rahat geçmelidir. Bu takım, daha önceki yıllarda çok daha vasat bir kadroyla Şampiyonlar Ligi ayarındaki bir Avrupa ligi fikstüründen ‘elini kolunu sallayarak’ çıkmışsa kendine denk bile olmayan bir fikstürü ‘ezerek’ geçmelidir.

Ancak bazen evdeki hesap da çarşıya çarşıdaki hesap da eve uymuyor. Kollektif de olsa, bireysel de olsa birileri bütün planları alt üst ediyor,maalesef.

Cocu Hoca, fikren kötü bir iş yapmamış ve Beşiktaş maçının yakın olması sebebiyle bu sezon hiç 11’de başlamamış Reyes (defans olarak) Alper,İsmail ve Frey ile sahaya çıkmıştır. Bu, kabullenebilir bir durum mudur, evet. Peki sahada daha Fenerbahçe formasının ağırlığını bile anlamamış Reyes ve Frey’in hataları normal midir, bu da evet. Ancak 5 yıldır artık sırtına yükü alsın, bu takımın beyni olsun hatta kaptanı olsun diye beklediğimiz Alper Potuk’un bu kadar verimsiz ve de yetmiyormuş gibi bu kadar vurdum duymaz olması kabullenilebilir mi? KESİNLİKLE HAYIR.

İsmail Köybaşı için, daha önce de yorumlarımı bu köşede yazmıştım. O zaman, gerçekten Fenerbahçe oyuncusu olamayacağını belirtmiştim ancak sol bekin bu kadar değerli olduğu bir dönemde gerçekten sahada yapmamış olması ‘kabullenme’ ile dahi açıklanabilecek bir şey değil.

Peki bir soru daha. Cocu Hoca, rotasyon kadrosunu daha farklı oynatsaydı işler değişir miydi, bence evet. Sahaya çıkan kadronun özellikle orta sahası (Topal ve Eljif) zaten beklenen ikili ‘libero’ sistemi. Ancak yapılması gereken, sürekli saç baş yolduran ikili defansif orta saha yerine bu ikilinin birisinin mutlaka ön tarafa top yapacak şekilde oynaması idi. Yani başlıkta da dediğimiz gibi Fenerbahçe, Zagreb gibi bir deplasmanda ‘önlem alan’ değil ‘önlem aldıran’ olmalıdır. Hoca, aynı kadro ile bu anlayışı yükleseydi, sahada farklı bir matris olurdu.

Peki, hiç mi iyi bir şey yoktu Zagreb’ te? Vardı tabii, Benzia diye işini ‘doğrudan da fazla’ yapmaya çalışan biri vardı. Peki Hoca ne yaptı? Durumu biraz ağırlık koyarak 2-1’e getirdikten sonra yok yere gol yiyip ve de 3-1’e rağmen hala en azından beraberliği yakalayabilecek anlarda sahanın Fenerbahçe adına en verimli ismi olan Benzia’yı çıkardı.

Eleştiri sınırları çerçevesinde ben bu hezimeti hocaya yazarım ve nokta koyarım.

Fenerbahçe önlem aldırır

Şimdi gelelim Beşiktaş maçına. Kötü gidişattan dolayı oluşan beklentilerin aksine, Fenerbahçe’nin Pazartesi günkü maça ‘kazanmak’ için çıktığı bir gerçekti. Kadro olarak Zagreb maçından 1-2 değişiklik olmasına rağmen, anlayış değişmiş ve Fenerbahçe ‘önlem aldıran’ takım olmuştur.

Özellikle ilk devre bu sezonun en iyi futbolunu oynadık, diyebiliriz. Ben de dahil, çoğu taraftarın güvenmek dahi istemediği Hasan Ali Kaldırım, hepimize ‘ders verir’ nitelikte bir futbol ortaya koydu ve bizi gerçekten mahcup etti. Evet, çok gereksiz bir gol yedik, ama Hasan Ali’nin şutlarından biri girse bugün hem maçı almıştık, hem de Hasan Ali’yi kazanmıştık. Peki bugün için de ‘Hasan Ali yeniden doğdu’ diyebilir miyiz? Kısmen de olsa evet. Umarım, Fenerbahçe’nin bir süre daha sol bek ihtiyacı olmaz. Umarım iyi bir Hasan Ali’yi de kimselere kaptırmayız.

Beşiktaş, tutuk ve sadece ‘oynatmama’ üzerine kurduğu oyunu ile bizim gereksiz paslaşmalarımız, gereksiz yan toplarımız nedeniyle maalesef ilk yarı sonları ve ikinci yarı başında ortak oldu ve oyunun hâkimi noktasına da zaman zaman geldi.

Yine de Fenerbahçe ilk yarının gol yiyene kadar olan kısmı, ikinci yarının da gol attığımız dakikalar kısmında oynadığı oyunu genele yayabilseydi, rahat bir galibiyet alırdı.

Sonuç olarak bu oyun Fenerbahçe’nin henüz oturmamış kadrosunda gelecek açısından bir ışık mıdır? Henüz ışık olmasa da bir nevi ‘parıltı’ olarak kabul edilebilir.

Ancak başlıkta söylediğim ‘önlem aldıran’ Fenerbahçe’nin hocası bana göre çok yanlış bir hamleyle oyunun son 10 dakikası geleceğin Alex’i olduğuna inandığım Benzia gibi bir oyuncuyu oyundan alarak Fenerbahçe’nin ‘gol atabilme’ ihtimalini tamamen kapattı.

Valbuena ile ilgili söylenebilecek çok şey var. Ama Aykut Hoca’yı şimdi anlıyorum. Gerçekten Valbuena’ya da Fenerbahçe’ye de vakit kaybettirmeye hiç gerek yok.

Özetle istediğimiz çok alamasak da Fenerbahçe’nin en azından ileriye dönük yapabileceği çok farklı hamleler olabildiğini gördüğümüz ve de bu takım isterse neler yapabileceğini de gösterebileceği maç oldu. Üzüldük, çünkü kazanamadık.

Maçın adamı.

  1. Hasan Ali: koşulsuz, şartsız

  2. Benzia: her maç maçın adamı seçilmeye aday olacaktır.

  3. Ayew: Sürekliliği olmasa da bugün 1 puan aldıysak o mükemmel kafa sayesindedir.

- Advertisement -
BENZER HABERLER
- Advertisment -

Günün içinden